28 Ekim 2015 Çarşamba

Korsan Kurabiyeleri

Küçük yeğenim Yağız'ın korsan konseptli 4. yaş günü partisi için hazırladığım korsan kurabiyeleri bunlar.. Fazla komplike olmadan, tek model, az renk olmalarını istedik bu kez.. Ama sonuç bizim hoşumuza gitti, şirince oldular sanki :)

Nice yaşları olsun Yağız'ın, ben de nice kurabiyeler yapayım ;)  







by nb.

26 Ekim 2015 Pazartesi

Avustralya Günlüğüm - Eucla ve Fowlers Bay

·         Güney Avustralya Sınır Kapısı EUCLA ve Balıkçı Kasabası FOWLERS BAY! (22 Ekim 2014)

Sabaha karşı “Eucla”ya ulaştık. Hepimiz yorgun, uykusuz ve çok gergin bir gece geçirmiştik. Karavan parkının danışmasında kimse yoktu tabi ama artık antrenmanlı olduğumuz için direk açık olan karavan park kapısından girerek içeriye park ettik aracımızı. Ve hepimiz uyuduk. Bu sırada belirtmek istiyorum biz vardığımızda karavan parkı oldukça kalabalıktı. “Eucla” Batı Avustralya eyaleti ile Güney Avustralya eyaleti arasında sınır kapısının bulunduğu küçük bir yerleşim yeri. Öğlene doğru uyandığımızda hiç kimse yoktu karavan parkında, tüm karavanlar erkenden yola koyulmuştu anlaşılan.. Çıkışta, geceden girdiğimizi söyleyerek kalış paramızı ödedik ve koyulduk tekrardan yola. Batı Avustralya eyaletinden Güney Avustralya eyaletine geçerken gümrükten geçiyormuşsunuz gibi; arabayı durdurup yolculuğumuz hakkında bilgi aldılar. Bu durum hakkında önceden bilgimiz olduğu için hazırlıklıydık, zira taze meyve/sebze vs gibi maddelerin geçişi dahi yasak bu iki eyaletler arasında.. Bu sebeple elimizdeki mevcut tüm erzakı tüketmeye çalıştık, kalanını çöpe atmak zorunda kaldık.. Telefonlarımız hala çekmiyordu..

Kahvaltıda tüm erzaklarımızı tüketmeye çalışırken :)


Eucla ve Fowlers Bay arasında bir benzin istasyonunda.. 

Deve, vombat ve kanguru çıkabilir!!

Bu kez istikametimiz “Port Augusta”ydı. Ancak daha yine gideceğimiz yere varamamışken hava kararmaya başlayınca (-bir önceki geceden sonra gece yolculuğu yapmamaya karar vermiştik, gece yolculuğu sırasında kangurularla maceramız için; Esperance yazıma bir göz atın-) rotamız üzerinde bulduğumuz başka bir yerde “Fowlers Bay” isimli kıyı yerleşim yerinde bulunan bir karavan parkına girdik. Yine “danışma”da kimse yoktu ama biz boş bir yere karavanı park ederek kamp moduna getirdik J Mevsimlerden yazdı ama hava halen çok soğuktu :/ Gece okyanus kenarına giderek, oltalarıyla balık tutan balıkçılarla muhabbet ettik.. Akşam kamp ateşinde, karavan parkta tanıştığımız arkadaşlarımızla birlikte sucuk ekmeklerimizi de yedikten sonra güzel bir uyku çekip sabah erkenden tekrardan koyulduk yola.. Ve telefonlarımız hala çekmiyordu.

İstikamet Port Augusta!
Fowlers Bay'de kamp arkadaşlarımızla..
Kamp ateşinde sucukları pişirirken :)
Bu road train'ler yakından çok daha albenili :)
Çöllerde yalnız değiliz!

by nb.

Bir sonraki yazıda, Port Augusta!

18 Ekim 2015 Pazar

Avustralya Günlüğüm - Esperance ve Eyre Highway

·         ESPERANCE! (21 Ekim 2014)

21 Ekim 2014 sabahı erkenden "Esperance Seafront Caravan Park" isimli karavan parkına giriş yaptık, karavanımızı kamp moduna getirdik; elektrik ve suyumuz vardı. Esperance Seafront kamp alanı, okyanusun kenarında kurulmuş çok güzel bir kamp alanıydı.

Esperance Seafront karavan parkının okyanusa kıyısı

 


Bir şeyler yiyip dinlendikten ve biraz okyanus kıyısında yürüdükten sonra önce Cape Le Grand National Park'ın içerisinde bulunan Lucky Bay isimli koya gittik. Ve bu müthiş manzarayla karşılaştık.. Tarifi mümkün değil, ama fotoğraftaki manzarayı aynen yaşıyorsunuz. (Fotoğraflar editsizdir.) Bu koy, National Park içerisinde olduğundan ara sıra kangurular da ziyaret ediyormuş beraber güneşleniyormuşsunuz :) Ancak biz gittiğimizde karşılaşamadık :(

Lucky Bay'a yaklaşırken, okyanusun rengi <3

Fotoğraf editsizdir. 
Daha sonra, dünyada sayılı bulunan pembe göllerden birisi olan Pink Lake isimli göle gittik fakat pembe göl yerine normal mavi gölle karşılaştık! Acaba yanlış mı geldik diye düşündük ve hemen yakınında bulunan Lake Warden isimli göle de gittik ve manzara yine aynı idi.. Daha sonra internetten araştırınca yıllın belli aylarında pembe belli aylarında mavi olduğunu öğrendik bu gölün.. Avustralya'ya gelmiştim ama ne kanguruları ne de pembe gölü henüz görememiştim. Bende şans yok zaten diyerek pes ettim sonunda ve yola koyulduk yine çünkü çok vakit harcamıştık..

Hayvancılıkta çok gelişmiş olan Avustralya kırsalında yol boyunca gördüğümüz büyükbaş hayvanlar.

Yine yollara düşmüştük, bu kez hedefimiz Batı Avustralya eyaletinin sınır kasabası “Eucla”ydı. Belirtmek istiyorum, telefonlar Esperance’tan çıkar çıkmaz çekmemeye başladı tekrardan… Avustralya’ya geleli birkaç gün olmuştu fakat ben oldukça heyecanlı bir şekilde acaba kanguru görebilecek miyim? Ya da çölde gezen vahşi develere ya da deve kuşlarına rastlayacak mıyız? Gibi kafamda bir sürü sorularla ve heyecanla yolda ilerlerken e tabi hava karardı. Güzergahta Avustralya’nın en uzun düz yolu olan “Eyre Highway” vardı ve gece başladık bu yolda ilerlemeye.. Önceden bizi uyarmışlardı tabi halüsinasyon görmeye sebep oluyormuş bu yol diye, çünkü dümdüz yol var, ne bir eğim ne bir viraj, ve etrafta da hiçbir şey olmadığını düşünün, ne bir ev, ne bir ışık ve de ne bir ağaç.. Sonsuz boşluk gibi, ilginç, ürkütücü..

Karanlık yol.
Eyre Highway’a girmeden biraz önce, karavanı yol kenarında park ederek gökyüzünü izledik. Hayatımda gördüğüm en güzel anlardan biriydi sanırım. Hiçbir eğim, tepecik, ev, dağ vs olmadığı için tüm gökyüzünü 180 derece çıplak gözle görebiliyorsunuz ve karşılaştığınız manzara muh-te-şem!!! Milyonlarca büyüklü küçüklü yıldız düşünün ve etrafta da hiçbir ışık olmadığını. Araba dahi geçmiyor yoldan öyle düşünün. Türkiye’deki gibi değil, hani burada az ilerde bir benzin istasyonunun ışığı vardır, yahut uzaklardaki bir köyün ışıkları.. Burada hiçbiri yok, sonsuz karanlığın içerisinde parlayan sonsuz ışıklar.. Hepimiz adeta büyülenmiştik! Sonra ıssız çölün bilinmezliği ürpertti içimizi ve yeniden yola koyulduk.  Daha Eucla’ya çok yolumuz vardı. Ek bilgi, telefonlarımız hala çekmiyordu..


Yola koyulduktan kısa süre sonra ben (Ben ki hala yolda önümüze atlayan kanguru çıkmadı diye mızmızlanıyorken..) aniden karavanın önüne karanlığın içinden bir kanguru çıktı! Tabi dümdüz yola ilerlediğimiz için hızımız yüksekti, ani frenle durumu kurtardık ama hepimiz korkmaya başlamıştık. Ve sonra başladı, kangurular sürekli yola atlıyordu! Yaklaşık 1 saat boyunca 30-40 km hızla gitmek ve acı frenler yapmak zorunda kaldık. Bizden başka ne bir araba ne de karavan vardı yollarda. Sadece arada orada “road train” olarak adlandırılan büyük kamyonlar geçiyordu yoldan. O araçlar çok büyük oldukları ve önlerinde de plakalar olduğu için hızlarını kesmeden geçiyorlardı. (Yani kanguruları eziyorlardı L) Camdan içeriye dolan leş kokusu, kanguruları ezmeme ve kaza yapmama uğraşlarımızla, hiç kimsenin gözünü dahi kırpmadığı oldukça gergin bir gece geçirdikten sonra sabah ışıklarıyla birlikte Eucla’ya varmıştık. Ama yorgunluktan da ölmek üzereydik. Ve telefonlarımız hala çekmiyordu!


by nb.

Bir sonraki yazıda, Güney Avustralya sınırı Eucla ve balıkçı kasabası Fowlers Bay!

15 Ekim 2015 Perşembe

Avustralya Günlüğüm - Karavan Yolculuğu ve Wave Rock


·         Ve Yolculuk Başlar; Karavan, Biz ve Önümüzde Geçilecek Koca Bir Kıta! :) (20 Ekim 2014)

20 Ekim 2014 sabahı uyanınca ilk iş önceden rezervasyonla kiraladığımız karavanı almak oldu. Karavanda her türlü araç/gereç, mutfak, banyo/tuvalet gibi olanaklar mevcuttu ve rahatlıkla 6 yetişkini kaldırabilir büyüklükteydi ki biz 4 kişi rahat rahat sığdık içerisine :)


Henüz Perth'ten çok uzaklaşmamışken, etrafımızda ağaçlar varken..

Daha sonra, yolculuk için yeme&içme alışverişimizi yapıp düştük yollara.. İlk durağımız; Wave Rock’dı. Batı Avustralya eyaletinde Hyden Wildlife Park’ın içerisinde bulunan bu kaya 14 metre yükseklik ve 110 metre uzunluğunda bulunuyormuş. Görüntüsü dev bir dalgayı anımsattığı için ismi Wave Rock. Hava kararmakta olduğu için biz hızlıca fotoğraflarımızı çekerek burada çok da kalamadan karavanla istikametimize doğru devam ettik, hedefimiz geceyi “Esperance”ta geçirmek idi.

Wave Rock
Avustralya'da direksiyonlar sağ tarafta
Macadamia nuts&Australian beer
Elimizde tabi ki de her türlü navigasyon içeren akıllı telefonlar, haritalar ve kamp yerleri ile ilgili detaylı kitaplar vardı ama bizim hesaba katmadığımız şey; şehirden uzaklaştıkça çekmeyen telefonlar, yollar, mesafeler ve Avustralya’nın kırsalıydı…

Esperance’a vardığımızda saat çoktan gece yarısını bulmuştu, hemen kamp kitabımızdan bulduğumuz “Esperance Seafront Caravan Park” isimli kamp yerimize ulaştık fakat giriş “danışma”da kimse yoktu. Orada yazılı cep numarasını aradığımızda ise telefondaki kişi bize “bu saatte aradığımız için pek hoş olmayan birkaç cümle söyleyerek telefonu kapattı..” Evet, Esperance’a gelmiştik fakat kalacak bir yerimiz yoktu..

Şehrin içinde karavanı park edebileceğimiz bir yer aramak adına biraz dolandıktan sonra, girişi açık bir tır parkı bulduk ve zaten çok yorgun olduğumuz için hemen uyuduk. 

Zorlu bir yolculuk ve geçirdiğimizi düşünüyorduk, ama bu daha başlangıçtı.. Sonraki yazılarımda göreceğiniz üzere, aslında macera yeni başlıyordu.. Kolay değil, karavanla bir kıtayı geçiyorduk! 

Bir sonraki yazıda; Esperance!

by nb.

9 Ekim 2015 Cuma

Avustralya Günlüğüm - Yolculuk ve Perth Şehri

Nasıl anlatsam? Nereden başlasam? :) 

Beni tanıyanlar ve sosyal medyadan takip edenler bilir, Avustralya benim hayalimdi! Neredeyse 1 sene oldu bu hayalimi gerçekleştireli :) It was on my bucket list! Ve bu hayali gerçekleştirdim hem de en heyecanlısından bir yolculukla!

Gün gün anlatacağım.. 18 Ekim 2014 günü İstanbul Atatürk Havalimanı’nda saat: 15.00’te başladı yolculuğum. Kuala Lumpur-Malezya aktarmalı olarak Perth’e uçacaktım.. İlk kez kıtalar arası yapmış olduğum bir yolculuk, ilk kez aktarmalı uçak yolculuğum, ilk kez Avustralya.. Heyecan dorukta!

Neyse, Kuala Lumpur’a yaklaşık 11 saatlik bir uçuşun ardından geldim; tabi saatler 6 saat ileri alınıyor. (Akıllı telefonlar sağ olsun kendileri otomatik alıyor..) Hava alanında yaklaşık 3 saatlik bir bekleyiş sonrası Kuala Lumpur’dan Perth’e olan uçuşuma başladım! İnanılmaz yorgun ve uykusuz olmama rağmen yanımda oldukça konuşkan ve sıcakkanlı bir Avustralyalı (aslında aslen Yeni Zelandalıymış) doğma büyüme Perth’lü bir yolculuk arkadaşım vardı. Tabi adrenalin de var bende bir yandan onunla muhabbet ediyoruz, bir yandan ben nerelere gideceğiz onu anlatıyorum, o bana ülkesini anlatıyor derken ikinci uçuş daha kısa ve keyifli geçti :)


Veeee Perth! Evet uçaktan inince hala bir şok hala arada içimden haykırmak geliyordu “Avustralya’dayııııım!!!” diye.. :) Çıkışta sınırdan geçerken gümrük memurlarıyla aramda geçen diyaloglar; sonrasında beni karantina bölgesine almaları, sorguya çekmeleri, köpeklere koklatmaları.. Ama ben o kadar şaşkın ve mutluydum ki hiçbir şey keyfimi bozamaz şekilde ve nihayet sınırı geçtim!


Ve beni kapıda arkadaşlarım karşıladı. Perth’e indiğimde bu arada günlerden 19 Ekim 2014 saat de 15:00 civarıydı… Evet, 1 gün boyunca uçtum! Ne yazık ki Perth’teki tek günüm olacağından direk eve uğramadan hızlıca bir şehir turu yaptık öncelikle. Perth her ne kadar Avustralya’nın 4. Büyük şehri olsa da merkezi oldukça kendi halinde ve keşfedilmesi kolaydı. Şehir tabi öğrendiğime göre etrafa doğru oldukça geniş ve yaygınmış ama benim tabi o kadar keşfedecek vaktim olmadı... Uçak yolculuğunun şaşkınlığı, 1 senedir görmediğim arkadaşımın özlemi, Avustralya’ya gelmiş olduğumun heyecanı karmakarışık duygular içindeydim!!

Bu arada, Perth şehrinde 1 yıldır yaşayan 3 arkadaşımın yanına gittim ben ve planımız Batı Avustralya’dan Doğu Avustralya’ya kara yoluyla yolculuk yapmaktı! Biraz araştırdıktan sonra karavan kiralamak maddi açıdan daha mantıklı geldi ve 4 kişi karavan kiraladık. Perth’ten Sydney’e kadar yol üzerinde gezerek ve konaklayarak karavan yolculuğu yapacaktık.. Benim dönüş uçağım 31.10.2014 tarihinde bu kez Sydney’den Kuala Lumpur aktarmalı olarak İstanbul’a, arkadaşlarım ise yine aynı yol üzerinden Perth’te geri döneceklerdi.. O aradaki yolculukta da nerelerde konaklayacağımız tam belli değildi, çünkü mesafe çok uzun, yolları bilmiyoruz, biraz doğaçlama gelişti her şey..

·         İlk Gün; Yalnız Şehir PERTH! (19 Ekim 2014)

Perth, Batı Avustralya eyaletinin başkenti. Avustralya’nın batı yakasında yalnız bir şehir.. Ancak özellikle madenciliğin gelişmiş olduğu Avustralya’nın 4. büyük şehri olan bu şehir aynı zamanda Avustralya’nın en zengin ve en pahalı şehri.. Tabi ben 19.10.2014’te 15:00 sularında şehre iner inmez, arkadaşlarım beni hemen şehir turuna çıkardı, çünkü bu tek günüm olacaktı, ertesi gün karavan yolculuğumuz başlayacaktı :)


Şehir merkezin dışındaki, tek katlı evlerden
Perth merkezi küçük ve kolay keşfedilebilir bir şehir. "Düzenli" kelimesi Perth'e çok uygun aslında. “Büyük şehir” statüsünde ve “küçük şehir” enerjisinde gibi daha çok.. Tabi 24 saat uçak yolculuğu yapmış olan ben biraz hülyalı bir şekilde gezerken, o kadar da içine giremedim şehrin.. E şehir zengin dedik, mesela merkezde bedava olan otobüs hatları mevcut.. Bu bilgiyi vermeden geçemeyeceğim ve sadece Perth’e özgü bir durum da değil tüm Avustralya genelinde insanlar inanılmaz sevimli, sıcakkanlı ve yüzlerinden anlayabiliyorsunuz mutlu ve huzurlular!



Kings Park'tan şehir silüeti
Perth şehrine dönersek tekrardan, şehirler tabi 1800’lerde kurulduğu için çok düzenli.. Şehir merkezi büyük gökdelenler, iş merkezleri, restoranlar, cafe'ler, sinemalar, vs var. Ancak merkezden çıktığınız an tek katlı küçük evler karşılıyor sizi ve şehrin o gürültüsünden uzaklaşıyorsunuz hemen. Şehrin merkezinde, dünyanın en büyük şehir parklarından birisi var; Kings Park. Çok büyük ve yeşil, şehrin bir nevi oksijen kaynağı.

Swan River&siyah kuğu ve Perth City.
Swan River, Perth şehrini ikiye bölen ve okyanusa dökülen bir nehir. İsmini ünlü siyah kuğularından alıyor. Ben gezerken hava kararmış olduğundan sizin için bu fotoyu internetten bularak koydum.

Bunlar dışında, Northbrigde gece dışarı çıkmak için, Rottnest Island şehir gürültüsünden uzakta bisikletle tur atmak için, Freamantle şehrin güneyinde sahilde tatlı cafe&mekanlarda güzel bir gün geçirmek için, Cottesloe okyanusta yüzmek için gidilecek yerlerindenmiş. Vakit olmadığı için ben bu gittiğimde göremedim, kısmet bi sonraki gezilerimize diyelim :)

Not: Son foto internetten alınmıştır. 

Not-2: Karavan yolculuğumuz ve diğer şehirler hakkında yazıların devamı gelecek.. by nb.

5 Ekim 2015 Pazartesi

lavanta keseleri

ela'nın 1 yaş doğum günü konsepti "denizaltı"ydı! bir önceki yayında gördüğünüz üzere denizkızı figürlü yastıktan sonra, ela'nın doğum günü için denizatı ve denizyıldızlı lavanta keseleri yaptım. nice yaşları olsun miniğin :)
******************************************************************************
cross stitch lavander bags for ela's 1st birthday :)





handmade with love by nb 

4 Ekim 2015 Pazar

denizkızı yastık

sevgili zülfiye kızı ela'nın 1 yaş doğum günü için harika bir tema seçti; "denizaltı" :) ve minik ela için ben de denizkızı figürlü bu yastığı işledim.. nice yaşları olsun miniğin! :)
************************************************************************
cross stitch cushion that i stitched for ela's 1st birthday :)





handmade with love